SPOR HUKUKU

 

Spor hukuku

 

Spor hukuku, sporcuların, kulüplerin, takım sahibi şirketlerin, ulusal ve uluslararası federasyonların, Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin devletin ilgili kurumlarının birbirleriyle sportif eylem ve etkinliklere ilişkin ilişkilerini, sporun özgürlüğünü göz önünde bulundurarak iş hukuku ve rekabet hukuku gibi hukuk dallarıyla koordine bir biçimde düzenleyen kurallardan oluşan, kendine özgü bir hukuk dalıdır.

Spor hukuku genel olarak spor ile ilgili sponsorluk sözleşmeleri, yayıncı kuruluşlarla yapılan sözleşmeler, spor organizasyonları tarafından çalıştırılan personelle ilgili uyuşmazlıklar, spor organizasyonlarının kendi aralarında çıkan sorunlara ilişkin uyuşmazlıklar ve sporu düzenleyen organların sporculara verdikleri disiplin cezaları ile ilgili uyuşmazlıkları kapsamaktadır.

 

Profesyonel Futbolcu Sözleşmesi(İş Sözleşmesi )

Uluslararası hukuk doktrini ve yargı içtihatları çerçevesinde profesyonel futbolcu sözleşmesinin iş sözleşmesi niteliği taşıdığı açıklanmaktadır. Oyuncunun sözleşme imzaladığı kulübün  bağlı olduğu olduğu devletten farklı bir devletin vatandaşlığını taşıması durumunda, söz konusu oyuncu ve kulüp arasındaki sözleşmenin uluslararası niteliğe sahip olduğu ve aksi durumda ulusal nitelikte olduğu kabul edilmektedir. II. FIFA Tüzüğü ve FIFA Şerhi Yabancılık unsuru içermeyen profesyonel futbolcu sözleşmelerine ilişkin kurallara ulusal düzenlemelerde yer verilmiştir. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Kanunu, TFF Statüsü, TFF Talimatları gibi. Buna karşılık, yabancılık unsuru ihtiva eden profesyonel futbolcu sözleşmelerine ilişkin kurallar ise FIFA Tüzüğü (Regulations for the Status and Transfer of Players) ve FIFA Şerhinde (Commentary on the Regulations for the Status and Transfer of Players) düzenlenmektedir.

DRC ve CAS Yabancılık unsuru içermeyen profesyonel futbolcu sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda yargılama yetkisi ulusal makamlara aittir. Bu noktada TFF Uyuşmazlık Çözüm Kurulu (UÇK) ve Tahkim Kurulu yargılama yetkisine sahiptir.  DRC(Dispute Resolution Chamber)  kararlarının CAS huzurunda temyiz edilebilir olması sağlanmıştır.

Transfer Anlaşması ve Profesyonel Futbolcu Sözleşmesi Farkı Transfer anlaşması ve profesyonel futbolcu sözleşmesi, tarafları ve konusu itibariyle farklılıklar içermektedir. Transfer anlaşması kulüpler arasında; profesyonel futbolcu sözleşmesi ise oyuncu ile yeni kulüp arasında yapılır. Transfer anlaşması genellikle transferin idari ve (bonservis ücreti gibi) mali boyutlarına ilişkin hükümleri ihtiva eder. Profesyonel futbolcu sözleşmesi ise oyuncu ve kulüp arasında yapılan bir iş sözleşmesidir. Söz konusu anlaşma ve sözleşme birbirinden bağımsızdır ve yine birbirinden bağımsız hukuki neticeler doğurur.

 

 

 

PROFESYONEL FUTBOLCU SÖZLEŞMESİ

Bir oyuncuyla sözleşme imzalamak isteyen yeni kulübün yapması gereken ilk şey, oyuncunun hâlihazırda bir başka kulüple sözleşmesinin devam edip etmediğini öğrenmektir. Bu noktada, yeni kulüp, sadece oyuncudan veya oyuncunun eski kulübünden aldığı bilgiye itimat edemez. FIFA kararlarında yeni kulübün, oyuncunun "eski kulübünün bağlı olduğu federasyondan" bilgi alması tavsiye edilir. Bu araştırma neticesinde, oyuncunun herhangi bir kulüple sözleşmesi olmadığı tespit edilirse, oyuncu free agent (serbest statüde) konumundadır. Bu durumda yeni kulübün oyuncuyla sözleşme imzalaması önünde engel yoktur. Sözleşme Müzakereleri Oyuncunun hâlihazırda bir başka kulüple sözleşmesi varsa yeni kulübün oyuncuyla sözleşme müzakerelerini yürütmesi ve sözleşmenin imzalanması bakımından takip edilmesi gereken farklı bir prosedür vardır. FIFA Tüzüğünde sözleşme müzakereleri sadece kulüp açısından düzenlenmiştir. Şöyle ki, FIFA Tüzüğü md. 18/3 ilk cümlesi uyarınca “Oyuncuyla sözleşme imzalama niyeti olan kulüp, sözleşme müzakerelerine başlamadan önce, o oyuncunun mevcut kulübüne yazılı olarak bilgi vermelidir”. Tüzüğün bu cümlesinde, müzakerelere başlamak için herhangi bir süre sınırına yer verilmemiştir. Ancak yeni kulübün, belirtilen süre zarfında müzakereye başlayabilmesi için mevcut kulübe yazılı "bilgi vermesi" şarttır. Tüzüğün 18/3 maddesinin ilk cümlesinde, yeni kulübün oyuncuyla sözleşme müzakerelerine başlayabilmek için mevcut kulübe "bilgi vermesi" gerektiği ifade edilmiş, ancak mevcut kulübün "onayının" alınmasının gerekli olup olmadığı beyan edilmemiştir. FIFA Şerhinde ise mevcut kulübün, oyuncu ve yeni kulüp arasındaki müzakerelere "onay vermesinin" de şart olduğu açıkça ifade edilmiştir. O halde, yeni kulüp, oyuncuyla, mevcut kulübün onayını almak kaydıyla, sözleşme müzakerelerini yürütebilir ve neticede yeni bir sözleşme imzalayabilirler.?

FIFA Tüzüğünün 18/3 maddesinin ikinci cümlesinde “Oyuncu, sadece mevcut kulübüyle olan sözleşme süresi sona erince veya bu sürenin sona ermesine 6 aydan az zaman kala yeni bir kulüple sözleşme imzalayabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Kulüpler genellikle bu hükümden yola çıkarak, sözleşmesinin bitimine 6 ay kalan bir oyuncuyla, mevcut kulübünün onayı olmadan sözleşme imzalanabileceğini ve bunun hukuka uygun olduğunu düşünmektedir. Oysa Tüzükteki bu cümle, mevcut kulübün onayı olmadan yeni kulüple sözleşme yapma imkânını, sadece oyuncuya sunmaktadır. Zira bu imkân, mesleki geleceğini düşünmek zorunda olan oyuncu için makul bir süreyi ortaya koymaktadır. Buna karşılık, oyuncuyla sözleşme imzalamak isteyen yeni kulüp, oyuncunun sözleşmesinin bitimine 6 altı ay kalmış olsa dahi mevcut kulübün onayını almak zorundadır.

Yani ; oyuncuyla sözleşme imzalamak isteyen yeni kulüp, oyuncunun mevcut sözleşme süresinin "başından sonuna kadar" (oyuncunun mevcut sözleşme süresinin bitimine 6 ay kalmış olsa dahi) her ihtimalde, oyuncunun mevcut kulübüne yazılı bilgi vermek ve onun onayını almak zorundadır. Aksi takdirde, yeni kulüp tazminat ve sportif yaptırımlara muhatap olabilir. Buna karşılık mevcut sözleşme süresinin bitimine 6 ay kalan bir oyuncu ise mevcut kulübünün onayını almadan, yeni kulüple sözleşme imzalama hakkına sahiptir.

SÖZLEŞMENİN GEÇERLİLİĞİ

Aşağıdaki şartlardan bir tanesinin dahi yokluğu, sözleşmenin geçersiz olmasına sebebiyet verir

 1. Tarafların İsmi

2. Tarafların İmzası

 3. Sözleşmenin Süresi

 4. Ücret Unsuru

 5. Sözleşmenin Amacı

6. Tarafların Yükümlülükleri

7. İşçinin İşverene Bağımlılığı

-Futbolcular, sadece "Futbol Kulüpleri" ile profesyonel futbolcu sözleşmesi akdedebilir. Şirketlerle profesyonel futbolcu sözleşmesi akdedilemez. Futbolcular, futbol kulübü olmayan şirketlerle akdettikleri sözleşmelerle bağlı kabul edilemez.

-Sözleşmede her iki taraf da borç altına girdiği için profesyonel futbolcu sözleşmesinin geçerli sayılması bakımından "oyuncu" ve "kulüp" tarafından imzalanması gerekli ve yeterlidir . Tarafların imza atmadığı bir sözleşme geçerli ve bağlayıcı değildir.

Küçüklerle yapılan sözleşmenin, oyuncunun yanı sıra, onun yasal temsilcisi tarafından da imzalanması bir geçerlilik şartıdır. FIFA Tüzüğünde "küçük" ifadesi 18 yaşına erişmemiş oyuncuyu ifade ederek tanımlanmıştır. İmza, oyuncunun şahsına sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Bu itibarla, DRC ve CAS kararlarında, menajer imzasının oyuncu imzası yerine geçemeyeceği beyan edilmiştir . FIFA Tüzüğünün 18/1 maddesinde, sözleşmede varsa "aracıların isimlerinin" bulunması gerektiği ifade edilmiş, ancak aracıların "imzalarının bulunması" gerektiği ifade edilmemiştir.

- Sözleşmenin kulüp yetkilileri tarafından çift veya üç imza ile imzalanması gerektiğine veya belirli bir kişinin imzaya yetkili olduğuna ilişkin şart, kulübün "iç vekâlet kuralıdır" . Böyle bir kuralın varlığı hakkında oyuncuya açıkça bilgi verilmediği müddetçe, oyuncunun, sözleşmenin kulüp tarafından sadece başkan veya başkan yardımcısı tarafından imzalanmasını yeterli sanması tabiidir. Böyle bir ihtimalde sözleşme geçerlidir.

 - Sahte imza konusunda DRC, kural olarak cezai konularda inceleme yetkisinin bulunmadığını ve sahtecilik iddiasında bulunan tarafın, bu iddiasını "kendi ulusal mahkemeleri" veya "tarafsız uzmanlarca" düzenlenmiş raporlarla ispatlaması gerektiğini ifade etmektedir . DRC kendi yetkisinin ise "söz konusu raporların alınmamış olması" VE "imzalar arasında belirgin bir farklılık bulunması" halinde gündeme gelebileceğini ifade etmektedir. Nitekim son dönemde verilen kararlarda, DRC'nin sahte imza konusunda daha aktif rol aldığı ve önceki imzalarla mukayese yaparak, imzaların sahte olup olmadığı hususunda karar verdiği görülmektedir

-FIFA Tüzüğünün 18/2 maddesinde profesyonel futbolcu sözleşmesinin asgari süresi, o sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihinden sezonun sonuna kadar geçecek süre, azami süresi ise 5 yıl olarak belirlenmiştir. Belirtilenlerin dışında bir süreye tâbi tutulan sözleşmelere, ancak söz konusu sürelerin ilgili ulusal hukuk nizamına uygun olmaları durumunda izin verilir. Bunun yanında, 18 yaşın altındaki oyuncular 3 yıldan daha uzun süreli profesyonel sözleşme imzalayamamaktadırlar. Daha uzun bir süreye atıf yapan hükümler geçersiz kabul edilir. Bu kural, tek taraflı uzatma opsiyonları bakımından da geçerlidir. Yani bir küçükle yapılan sözleşmenin toplam süresi (asıl sözleşme süresi + uzatma süresi) 3 yılı geçemez. FIFA Tüzüğünde (md. 1/3/a), bu düzenlemelerin ulusal düzeyde de bağlayıcı olduğu ifade edilmiştir. Öte yandan FIFA Şerhine göre, küçüklerle olan sözleşmenin 3 yıldan uzun imzalanması halinde, sadece ilk 3 yıl geçerli olacak, sonrasında oyuncu serbest statü kazanacaktır.

-İşverenin sözleşmedeki en temel yükümlülüğü ücret ödeme borcudur. Tüm Sözleşme Dönemi: Oyuncunun alacağı ücretin "tüm sözleşme dönemi" için belirlenmiş olması, sözleşmenin geçerlilik şartıdır.

-Kulüpler, sözleşmelere, "oyuncunun düşük performans sergilemesi halinde", ücretin düşürülebileceğine ilişkin hükümler koymaktadır. DRC, kulüplerin ücret ödeme borcunun, düşük performans sergileyen oyunculara yönelik bir yaptırım aracı olarak kullanılmayacağını vurgulamıştır . Kulüpler sözleşmelere, ücretin, "takım başarısının düşük olması halinde" düşürülebileceğine ilişkin hükümler koymaktadır. DRC kararına konu olayda taraflar arasındaki sözleşmede, takımın sportif başarısının düşük olması halinde oyuncu ücretinin % 50 oranında düşürüleceği hükme bağlanmıştır.

SÖZLEŞMELERDE YER VERİLEN HAKLI NEDENLE FESİH

Tıbbi Test Kaydı Kulüpler tıbbi testleri genellikle sözleşmenin imzalanmasından önce yaptırmakta ve bu testlerin sonucuna göre oyuncuyla sözleşme imzalayıp imzalamamaya karar vermektedir. Ancak bazen kulüpler ve oyuncuların uymakla yükümlü oldukları zaman kısıtları sebebiyle tıbbi testlerin yapılması sözleşmenin imzalanmasından sonraki safhaya bırakılabilmektedir. Böylesi durumlarda kulüpler önlem olarak, sözleşmeye, sözleşmenin geçerliliğinin tıbbi testlerin olumlu çıkmasına bağlı olduğu kaydını koymaktadır. FIFA Tüzüğü md. 18/4’te, sözleşmenin geçerliliğini, tıbbi testlerin olumlu çıkmasına bağlayan sözleşme hükümlerinin geçersiz olduğu ve fakat sözleşmenin geçerli olacağı (kısmi butlan) ifade edilmiştir. O halde, sözleşme imzalandıktan sonraki testler sonucunda oyuncunun sakat olduğu tespit edilse dahi, kulüp, oyuncunun ücretini ödemeye devam etmek ve tedavi giderlerini karşılamak zorundadır. Örneğin, 2006 yılında DRC kararına konu bir olayda, kulüp ve oyuncu arasında imzalanan sözleşmede, tıbbi testlerin olumsuz çıkması halinde sözleşmenin geçersiz sayılacağı kararlaştırılmıştır. Oyuncu, sözleşmenin imzalanmasından sonra ilk idmanına çıkmış, beş dakika içinde antrenman sahasında ısınma turu atarken dizinde ağrı hissetmiş ve idmanı yarıda bırakmıştır. Kulüp oyuncunun sakatlığının ciddi olduğunun tespiti üzerine, sözleşmedeki ilgili hükme dayanarak sözleşmeyi feshettiğini oyuncuya bildirmiştir. Oyuncunun açtığı davada DRC, FIFA Tüzüğü md. 18/4 çerçevesinde; sözleşmedeki tıbbi test kaydının geçersiz, ancak sözleşmenin geçerli olduğunu belirleyerek, kulübün oyuncuya sözleşme ücretini ödemekle yükümlü olduğuna karar vermiştir.

 Sakatlık Kaydı Sözleşmelere "Oyuncunun sakatlanması veya bu sakatlığın belirli bir süreden fazla devam etmesi halinde, kulübe sözleşmeyi haklı nedenle feshetme hakkı veren" hükümler konmaktadır. FIFA Tüzüğünde konuya ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemiştir. FIFA içtihadında ise bu hükümlerin geçersiz olduğu ve kulübün, sakatlık halinde, oyuncunun ücretini ve tedavi giderlerini karşılaması gerektiği ifade edilmiştir. III. Küme Düşme Kaydı Sözleşmelere, "Kulübün bir sonraki sezon veya sözleşme dönemi içinde küme düşmesi halinde sözleşmenin sona ereceğine" ilişkin hükümler konmaktadır. FIFA Tüzüğünde konuya ilişkin herhangi bir hükme yer verilmemiştir.

Düşük Performans Kaydı DRC’nin yerleşik içtihadı uyarınca, sözleşmelerde yer verilen "oyuncunun bireysel performans düşüklüğü halinde, kulübe sözleşmeyi haklı nedenle feshetme hakkı veren” maddeler potestative niteliktedir ve dolayısıyla geçersizdir. DRC’ye göre oyuncunun bireysel olarak düşük performans sergilemesi sübjektiftir ve ötesinde performans düşüklüğünün "objektif kriterler" etrafında değerlendirilmesi mümkün değildir. Buna karşılık, sözleşmelerde yer verilen "takımın kolektif performans düşüklüğü halinde, sözleşmenin otomatikman sona ereceğini düzenleyen" kayıtlar ise geçerlidir. DRC’nin 2007 yılında verdiği karara konu bir olayda, oyuncu ve kulüp arasındaki sözleşmede "Takımın final turnuvasına katılamaması halinde, sözleşmenin otomatikman sona ereceği" düzenlenmiştir. Kulüp, 01.10.2006 tarihinde (sözleşmenin akdinden 5 ay sonra) takımın finale katılmayacağının belli olması üzerine sözleşmenin otomatikman sona erdiğini ifade etmiştir. DRC, sözleşmedeki hükmün geçerli olduğunu ve sözleşmenin 01.10.2006 tarihi itibariyle sona erdiğini kabul etmiştir.

 Görev Sayısı Kaydı DRC’nin yerleşik içtihadı uyarınca, sözleşmelerde yer verilen "oyuncunun görev aldığı müsabaka sayısı, dakika sayısı veya gol sayısının sözleşmede belirlenenden az olması halinde, kulübe sözleşmeyi haklı nedenle feshetme hakkı veren" maddeler potestative ve dolayısıyla geçersizdir. DRC, 2006 yılında verdiği kararda, sözleşmede yer verilen "oyuncunun müsabaka zamanlarının % 85’inden azında görev alması ve attığı gol sayısının ilk sezon için 7’den, ikinci sezon için 15’ten az olması halinde, kulübün sözleşmeyi haklı nedenle feshetme hakkı doğacağına" ilişkin madde geçersiz sayılmıştır. DRC oyuncunun görev aldığı "müsabaka zamanına" ilişkin olarak, bahse konu sözleşme maddesinin keyfi nitelikte olduğunu, zira oyuncunun müsabakalarda hangi sürede görev alacağının doğrudan kulübün tasarrufunda bulunduğunu ifade etmiştir. DRC "gol sayısı" kriterine ilişkin olarak ise, futbolun bir takım oyunu olduğunu, bu oyunda başarıya ulaşmanın ancak takım olarak sağlanabileceğini, bu itibarla "gol sayısı" kriterinin futbolun ruhuyla bağdaşık olmadığını belirtmektedir.