BİLİRKİŞİ RAPORUNUN AYRINTILI OLMASI GEREKTİĞİ

YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ E. 2012/4287 K. 2012/5432 T. 25.9.2012 sayılı kararında

''...Bu durumda mahkemece, iptali istenen kararın genel kurul tarafından verilen ihraç kararı olduğunun kabulü ile tüm genel kurul tutanakları incelenerek, aidat miktarları ile gecikme halinde belirlenen gecikme faizi borcunun derdest davalara uygulanacağını belirten 6101 S.K'nun 7.maddesi atfıyla 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı TBK'nun 120 maddesine uygun düşüp düşmediğini DENETLEYEN BİLİRKİŞİDEN GEREKÇELİ, AÇIKLAMALI VE DENETİME ELVERİŞLİ EK RAPOR VEYA KONUSUNDA UZMAN OLAN BİR HEYETTEN RAPOR ALINARAK OLUŞACAK SONUÇ ÇERÇEVESİNDE KARAR VERİLMESİ GEREKİRKEN YETERSİZ BİLİRKİŞİ RAPORU İLE HÜKÜM TESİSİ DOĞRU OLMAMIŞ, mahal mahkeme kararının temyiz incelemesi sonucunda onanmasına dair Dairemizin 07.03.2012 tarih, 2011/4788 esas, 2012/1747 karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, kararın yukarıdaki gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.'' demiştir. Emsal gösterdiğimiz yukarıdaki Yargıtay kararı her ne kadar hukuk dairesince verilmiş olsa da önemli olan gerekçesinde değinilen bilirkişi raporunun gerekçeli, açıklamalı ve denetime elverişli olması gerektiği hususudur. Bu noktada alınan TARAFIMIZCA  bilirkişi raporuna karşı yaptığımız itirazlar ilk derece mahkemesi tarafından dikkate alınmamış, eksik olan bilirkişi raporuna dayanılarak müvekkilimiz hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Bu durum tamamen usul ve yasalara aykırıdır.