KESİNLEŞEN YARGITAY DOSYASINDA OLAĞANÜSTÜ İTİRAZ YOLU

CEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNDA YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZ YETKİSİ

 

Başsavcılığın itirazı kanun yolu Yargıtay Ceza Daireleri ve İcra İflas işleri ile ilgili dairesinin ceza hukukuna ilişkin hükümlerinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının başvurusu ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenmesini sağlar. Esasen temyiz kanun yolu ile birlikte ele alındığından temyiz incelemesi kapsamına tali bir hukuka aykırılık incelemesidir. Her ne kadar itiraz olarak adlandırılsa da olağan kanun yolu olan itirazla bir ilgisi yoktur ve itiraza ilişkin hükümlerin başsavcılığın itirazına uygulanması söz konusu olmamalıdır.

Bir görüşe göre Başsavcılığın itirazına konu olan kararlar henüz kesinleşmemiş kararlardır. Bu bağlamda başsavcılığın itirazı kararın kesinleşmesine engel olur. Zira başsavcılığın itirazı  kanun değişikliği öncesi CMUK bakımından tüm başvurularda, yeni kanunumuz CMK bakımından aleyhe başvurularda otuz günlük süre ile sınırlanmıştır. Dolayısıyla hükmün kesinleşmesi bu otuz günlük sürenin başvurusuz geçirilmesi, başvurulmayacağının açıklanması ya da başvuru durumunda ret kararının verilmesine bağlıdır.

Ancak doktrin ve uygulamada hakim fikir olarak ortaya çıkan ve başsavcılığın itirazını olağanüstü kanun yolu olarak nitelendiren ve buna gerekçe olarak da aleyhine başvuruda bulunulan hükmün kesinleşmiş olmasıdır.

Başsavcılığın itirazına başvurmak yetkisi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına ve istinaf yolunda kesinleşen kararlar için Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına aittir. Ancak diğer ilgililerin Başsavcılığa başvurarak bu yola gidilmesini talep etmek hakları bulunmaktadır. İtiraza başvuru durumunda itirazın sebepleri gösterilmelidir. Ancak Ceza Genel Kurulu bu sebeplerle bağlı olmaksızın karar verecektir. Onama kararlarına karşı gidilebildiği gibi bozma kararlarına karşı gidilmesine bir engel yoktur.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 265. maddesine göre, Cumhuriyet savcısı tarafından aleyhine kanun yoluna gidilen karar, sanık lehine bozulabilir veya değiştirilebilir. Cumhuriyet savcısı, kanun yoluna sanık lehine başvurduğunda, yeniden verilen hüküm önceki hükümde tayin edilmiş olan cezadan daha ağır bir cezayı içeremez.” Bu durumda; hüküm sanık veya sanık lehine cumhuriyet savcısı veya Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 262. maddesine göre; sanığın yasal temsilcisi veyahut eşi tarafından sanık lehine temyiz edilmiş ise, sanık hakkında bozma kararından sonra ilk oluşturulan hükümde yer alan cezadan daha ağır bir ceza tayin edilemeyecektir. Böylece bozmadan sonra serbestlik ilkesine bir sınırlama getirilmiş olmaktadır.

Aleyhe bozma yasağı yalnızca sanık lehine temyizde söz konusu olduğundan şayet sadece sanık lehine temyize başvurulmuşsa etkisini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazında da gösterecektir. Aynı şekilde sanık lehine itiraz yoluna başvurulmuşsa aleyhe bozma yasağı geçerli olacaktır. İtiraz üzerine verilen kararlara karşı yerel mahkemelerin direnme hakları vardır. Uyma mecburiyeti sadece direnmeden sonra verilen Ceza Genel Kurulu kararları bakımından geçerlidir. İtiraz üzerine verilen kararlar esasen daire kararına ilişkindir ve direnmeden sonra verilmiş de değildir

İlgili kanun maddesi gereğince;

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi

 Madde 308

(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı,  re'sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.

(2) (Ek: 2/7/2012-6352/99 md.) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.

(3) (Ek: 2/7/2012-6352/99 md.) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.

Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığının itiraz yetkisi

Madde 308/A- (Ek: 20/7/2017-7035/23 md.)

(1)Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı, re’sen veya istem üzerine, kararın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde kararı veren daireye itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz. (Değişik cümleler:17/10/2019-7188/30 md.) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı itirazı incelemek üzere ceza daireleri başkanlar kuruluna gönderir. Kurula gönderilen itiraz hakkında, kararına itiraz edilen dairenin başkanı veya görevlendireceği üye tarafından kurula sunulmak üzere bir rapor hazırlanır. (Ek cümleler:17/10/2019-7188/30 md.) Kurulun itirazın kabulüne ilişkin kararları, gereği için dairesine gönderilir. Kurulun verdiği kararlar kesindir. Dörtten fazla ceza dairesi olan bölge adliye mahkemelerinde Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından daire başkanları arasından belirlenen ve dört üyeden oluşan başkanlar kurulu bu incelemeyi yapar. Başkanlar kurulunun bu maddeye ilişkin çalışma usul ve esasları, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenir.

Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığının , re’sen veya istem üzerine, kararı veren mahkemeye itiraz edebileceği kararları incelemeden önce istinaf yoluna başvurulabilecek kararları belirtmekte fayda vardır. Bu kararlar Ceza Muhakemesi Kanununda şu şekilde gösterilmiştir;

İstinaf

 Madde 272 – (1) İlk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, onbeş yıl ve daha fazla hapis cezalarına ilişkin hükümler, bölge adliye mahkemesince re'sen incelenir.

 (2) Hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararlarına karşı da hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir.

(3) Ancak;

 a) (Değişik: 31/3/2011-6217/23 md.) Hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine, b) Üst sınırı beşyüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine,

 c) Kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere, Karşı istinaf yoluna başvurulamaz.

İstinaf kanun yolunda kesinleşerek  temyizi mümkün olmayan kararlar;

Temyiz

 Madde 286 – (1) Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma dışında kalan hükümleri temyiz edilebilir.

 (2) Ancak;

 a) İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları,       

 b) İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları,

c) (Ek: 20/7/2017-7035/20 md.) Hapis cezasından çevrilen seçenek yaptırımlara ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen; seçenek yaptırımlara ilişkin her türlü kararlar ve istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,

d) (Anayasa Mahkemesinin 27/12/2018 tarihli ve E.:2018/71 K.:2018/118 sayılı Kararı ile İptal; Yeniden Düzenleme:20/2/2019-7165/7 md.) İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,

e) Adlî para cezasını gerektiren suçlarda ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,

f) (Değişik: 18/6/2014-6545/78 md.) Sadece eşya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,

 g) On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak  istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,

h) (Değişik: 18/6/2014-6545/78 md.) Davanın düşmesine, ceza verilmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen bu tür kararlar veya istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,

 ı) Yukarıdaki bentlerde yer alan sınırlar içinde kalmak koşuluyla aynı hükümde, cezalardan ve kararlardan birden fazlasını içeren bölge adliye mahkemesi kararları,  TEMYİZ EDİLEMEZ.

17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı kanun ile yapılan değişiklikle temyiz edilemeyecek bu kararlara getirilen bir takım istisnalar aynı maddenin devamında 3. fıkra  olarak eklenmiştir. Artık bu suçlara ilişkin kararlar için temyiz kanun yolu  mümkün olup CMK md.308 uygulaması da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılacaktır.

(3) (Ek:17/10/2019-7188/29 md.) İkinci fıkrada belirtilen temyiz edilemeyecek kararlar kapsamında olsa bile aşağıda sayılan suçlar nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları TEMYİZ EDİLEBİLİR:

 a) Türk Ceza Kanununda yer alan;

1. Hakaret (madde 125, üçüncü fıkra),

2. Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit (madde 213),

 3. Suç işlemeye tahrik (madde 214),

4. Suçu ve suçluyu övme (madde 215),

5. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (madde 216),

 6. Kanunlara uymamaya tahrik (madde 217),

 7. Cumhurbaşkanına hakaret (madde 299),

8. Devletin egemenlik alametlerini aşağılama (madde 300),

 9. Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama (madde 301),

10. Silâhlı örgüt (madde 314),

11. Halkı askerlikten soğutma (madde 318), suçları.

b) Terörle Mücadele Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası ile 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar.

 c) Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 28 inci maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesi ve 32nci maddesinde yer alan suçlar.

Temyizi mümkün diğer kararlar;

Madde 287 – (1) Hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararları da hükümle beraber temyiz olunabilir.

Afyon avukat,afyonda hukuk burosu,afyon ceza avukatı afyon boşanma avukatı,afyon hukuk avukatı